8 Ocak 2012 Pazar

Bir Geri Dönüş Hikayesi..

Samsunspor-Galatasaray maçı öncesi  Galatasaray'ın zorlanacağını düşünen ender insanlardan biriydim. İBB maçının özellikle ilk yarısında oynanan oyun pek tatmin edici değildi Sarı-Kırmızılı ekibe gönül verenler adına. Her ne kadar maçı kazansa da Galatasaray , çok da iyi oynamamıştı. Bu görüntü altında geldiler Samsun deplasmanına.Samsunspor ise Gekas gibi usta bir golcü ile anlaşmıştı ancak bu maçta oynayamayacaktı kurt forvet.Ama bu maçta tribündeydi ki zaten oynaması da pek beklenmiyordu.
Maç başladığı gibi Galatasaray, İBB maçındaki ilk yarı görüntüsüne büründü.Topu iyi çıkaramıyor ve iyi pas yapamıyorlardı.Samsunspor ise oyunu daha çok geride kabullenip hızlı hücumlarla gol arayan bir stratejiyi uyguluyordu.Melo'da da bir düşüş söz konusuydu ve orta sahada laubaliliği sonucunda topu kapan Zenke'nin ara pasında topla buluşan Ekigho , Muslera'yı ekarte edip topu boş kaleye gönderdi. Sabri'nin yerini boşaltmasının bu pozisyonun sonuçlanmasındaki  etkisi önemli bir ayrıntı.Bu golden sonra da Galatasaray'ın oyununda herhangi bir düzelme belirtisi yoktu.Enteresan bir tutukluk içerisindeydiler.. Sakatlıktan yeni çıkan Sabri'nin topu daha hala anlayamadığım bir biçimde Ekigho'nun önüne indirmesiyle durum 2-0'a geldiğinde kameralar Fatih Terim'i gösterdi. O an Galatasaray'ın ikinci yarıda maçı çevirebileceğini düşündüm . Öyle bir hissiyat geldi içime çünkü son olarak Milli Takımdan da bildiğimiz gibi 'Fatih Terim fırçası', takımı devre arasında kendine getirebiliyordu.Ama devre arasına gelmeden önce Sabri'nin hatasını konuşmak gerek.Evet sakatlıktan yeni çıktı , 1.5 aydır top oynamadı hatta zorlarsak ilk goldeki hatasını da buna bağlayabiliriz.Ancak ikinci goldeki hatasının yaşadığı sakatlıkla herhangi bir alakası olmadığını düşünüyorum.Sabri bu tip zamanlama hatalarını her zaman yapıyor.Gerek kafa toplarında, gerekse markajlarda..
Maç sonunda muhabir bir soru sordu Fatih Terim'e ' Devre Arası futbolcularınızı uyardınız mı?' diye.. Fatih Terim de ' uyarmak biraz hafif kalır' demişti..o meşhur 'Fatih Terim fırçası'nı devre arası futbolcular tabiri caizse yemişti sanırım..İkinci yarıya baskılı başladı Galatasaray, yedikleri fırçadan sonra.Bu baskı da 52. dakikada meyvesini verdi Ujfalusi'nin ortasına Semih'in yaptığı kafa vuruşuyla..Sonra oyunun temposu biraz düşse de Galatasaray ataklarını devam ettirdi..İkinci yarı Sabri'nin çıkıp Riera'nın oyuna girmesi, takımın hücum varyasyonlarını arttırmıştı.Ki o Riera'nın takipçiliği sonucunda 3 Samsunspor'lu oyuncu arasından dokunduğu topu düzgün bir vuruşla ağlara gönderdi Selçuk..Galatasaray iyi bir geri dönüş yapsa da maçta önemli bir kırılma anı vardı bana göre ; 2-2'nin akabinde Samsunspor'un hızlı hücumunda top arka direkte Ekigho ile buluşsa boş filelere gönderecekti topu Nijeryalı golcü.Ancak Selçuk kademeye iyi girdi ve bunu önledi..Samsunspor savunması ikinci yarı felaket oynuyordu. Özellikle Kemal Tokak'ın ikinci goldeki hatası pek affedilir cinsten değildi.Nitekim Emre Çolak'ın kaptığı topu bomboş durumda Baros'a ortalaması ve Çek golcünün düzgün bir kafa vuruşuyla Galatasaray'ı öne geçirmesi, bu felaket savunmanın bir sonucu gibiydi.Emre'nin ortası ve Baros'un vuruşu iyi olabilir, ama orada o kadar boş bırakılması büyük bir defansif zaaf..Galatasaray'ın istekle ve büyük bir baskıyla oynaması, Samsunspor'un defansif hatalarının önüne geçti.Üçüncü golden sonraki sevinç ise, Galatasaray'da ne kadar iyi bir arkadaşlık ve aile ortamının bulunduğunun bir göstergesiydi.Bu önemli geri dönüşü Elmander'in ara pasında Kemal'in hatasıyla topu önünde bulan Sercan'ın, topu önüne alıp güzel bir vuruşla meşin yuvarlağı ağlara göndermesiyle süslediler.Her ne kadar Sercan'ın golünde de Kemal Tokak'ın hatası olsa da, Sercan'ın vuruşu gayet düzgündü..
Galatasaray şampiyonluk yolunda önemli bir geri dönüşü gerçekleştirdi. Zirveye oynayan takımların böylesine geri dönüşleri yapması gerek moral anlamında, gerekse diğer şamğiyonluğa oynayan takımlara göz dağı anlamında önemlidir. 2-0'dan  geri dönmek kolay bir şey değildir. Bu geri dönüşte en önemli payı Selçuk-Emre-Riera triosuna vermek lazım.Ama en önemli pay Selçuk'un.. Bu maçta tam bir 'box to box' özelliğiyle oynadı Selçuk. Bu üçlüye Baros biraz da olsa yardım edebildi. Sabri ise  kötü bir performans sergiledi sakatlık dönüşünde.Fatih Terim, 'benim hatam , oynatmamalıydım' dese de yenilen ikinci goldeki hata, Sabri'nin hep yaptığı hatalardan biri.
Galatasaray'ın acil bir sağ bek ve bir kanat oyuncusuna ihtiyacı var.İyi bir form grafiği yakalasalar da , gerekli mevkilere yapılacak iki takviye ile bu form grafiğini daha rahat koruyabilirler.

Samsunspor'un oyununda ise belirgin bir düzensizlik mevcut.Oyunu bölüm bölüm iyi oynuyorlar.Gol yollarında sıkıntıları hala devam ediyor.Bitiricilikten ziyade, özellikle pozisyon bulmakta bayağı zorlanıyorlar.Gekas ile bu gol sorununu çözebilirler bir nebze olsa da.Ama yine de küme düşme adaylarımdan biri Samsunspor.

Maçın Adamı: Selçuk İnan
Kırılma Anı: Fatih Terim'in devre arası konuşması

5 Ocak 2012 Perşembe

Galatasaray 4-1 İ.B.B. (Tam Gaz Devam (mı)? )

Manisaspor maçını hatırlayalım. İlk yarı yine iyi olmayan bir Galatasaray vardı ama ikinci yarı iyi oynayıp maçı  Selçuk'un güzel frikiği ve bolca  kacırılan gol pozisyonları eşliğinde  1-0 kazanmıştı Sarı-Kırmızılı ekip.2 gün önceki İBB maçında da aynı şekilde gelişti senaryo.. İlk yarı dağınık bir görüntü çizdi Sarı-Kırmızılılar ve bunda Melo'nun etkisinin %60-70 olduğunu(Kimine göre %100 e varabiliyor) söyleyebilirim. Maçın başında forvetlere atılan direk toplar ve ardından rakip sahada pas yaparak gol aradı Galatasaray. İBB ise Holmen-Mahmut-Cihan ile orta sahada baskı yapıp kontratakla gol arıyordu.Ceza sahasına girmekte oldukça zorlanan Galatasaray  golü Emre Çolak'ın ayağından buldu : Form grafiği gittikçe yükselen genç oyuncu 25 metreden yaptığı sert ve düzgün vuruşla topu filelere gönderdi.Ancak bu gol sadece bir bireysel başarıydı , Galatasaray Melo'nun yokluğunda takım olarak pek iyi değildi , dağınık bir görüntü çiziyordu. Nitekim golü de orta sahanın yeteri kadarı baskı yapmamasından kalelerinde gördüler. Hızlı gelişen atakta Webo'nun ceza yayının 1-2 metre gerisine bıraktığı topu Visca iyi kontrol edip düzgün bir vuruşla köşeye bıraktığında dakikalar 13'ü gösteriyordu.
Galatasaray'ın dağınık oyunu ilk yarı boyunca devam etti. Melo'nun yokluğunda orta sahada iyi oyun kuramayan   Selçuk ve Engin , İBB nin orta üçlüsünün baskısıyla sık sık geriye dönmek zorunda kaldı.İBB ise hızlı hücumlarla gol aramaya devam etti , Webo çaprazda Muslera ile karşı karşıya kaldığında düzgün bir vuruş yapabilse belki de maç dönebilirdi. Ancak asıl kırılma anı Webo'nun kırmızı kartıydı : Topu ayağından açınca Semih araya girdi ve Webo topu almak isterken kontrolsüz bir biçimde Semih'in ayağına müdahalede bulundu.Akabinde de kırmızı kartı gördü Kamerunlu golcü.
İkinci yarı ise yine Manisaspor maçının ikinci yarısında olduğu gibi baskılı, arzulu bir Galatasaray vardı sahada.Özellikle kanatları kullanmaya çalışan Sarı-Kırmızılı ekip , golü de tekrar maçın yıldızı Emre Çolak'ın ayağından buldu. Ceza yayından vuruşunda rakibe hafif temas eden top Hasagiç'i çaresiz bıraktı.Bu golden sonra İBB daha atak oynamaya ve risk almaya başladı.. Bu olması gereken bir durumdu ama 10 kişi bir takımın biraz daha sakin olması gerekirdi. Geride inanılmaz boşluklar verdiler ama Baros-Elmander-Kazım triosu İBB nin önlerine sunduğu bu nimeti kaçırdıkları gollerle geri çevirdiler.Ta ki 72'deki Baros'un 3. karşı karşıyasına kadar. Ofsayt kokan pozisyonda iyi vuramasa da golü atmayı bildi Çek golcü.Bundan sonraki dakikalarda Riera'nın direği kırmak için vurduğu şut akılda kalanlardan biriydi Selçuk'un golüne kadar. Son dakikada topu  iyi sürüp ceza yayından plase bir vuruşla bu maçta Hasagiç'i avlayan 3. oyuncu oldu yıldız oyuncu.Maçı 4-1 kazanan Galatasaray , ilk yarı iyi sinyaller vermese de kazanmasını bildi.

Galatasaray Melo'nun oynamadığı maçlarda sıkıntı yaşayacak gibi duruyor. Benim tercihim bu maçta Melo'nun yerine Ceyhun'un oynaması yönünde olurdu. Melo'nun defansif görevlerini Engin'e göre daha esaslı bir biçimde yerine getirirdi Ceyhun.Emre Çolak'ın yükselen form grafiğine dikkatli bakmak gerek.Zaten Emre'nin yeteri kadar yetenekli ama bir o kadar da güçsüz olduğunu biliyorduk.Ancak Fatih Terim'in son yıllardaki demirbaşlarından kondisyoner Scott Piri'nin fitness programı sayesinde oldukça güçlenmiş gözüküyor genç oyuncu.Sene başında kamptan döndüklerinde Twitter'da '' Fitness Programı'na başlıyorum, güçleneceğim'' demişti Emre Çolak.Ki bunu da başardığını görüyoruz ama biraz daha kalınlaşması lazım.Elmander'in ,  parmağından ameliyat olduktan sonraki antrenman eksikliğini kapaması lazım.Biraz ürkek ve eski görüntüsünden uzaktı İsveçli forvet.Ayrıca Selçuk'un golünü izlediyseniz , golden önce Rızvan'ın ikili mücadelede Selçuk'un fizik üstünlüğünün sonucunda yere düştüğünü görmüşsünüzdür.Dakika 90 ve Selçuk bu kadar diri kalabiliyor.Bu da Fatih Terim'in bir başka başarısı.
İBB 10 kişi kalmasaydı Galatasaray zorlanmaya devam edebilirdi bu maçta. Ama rakibin eksik kalmasını iyi değerlendirdi Sarı-Kırmızılı ekip. Melo'nun geri dönüşüyle eski görüntüsüne kavuşacaktır Galatasaray orta sahası.Ancak Eboue'nin Afrika Uluslar Kupası'na gidecek olması bayağı sıkıntı yaratacaktır Galatasaray defansında. Bekleyip göreceğiz.
İBB'nin form düşüklüğü ise göze çarpıyor.'Sir' Abdullah Avcı'nın Milli Takım'ın başına geçmesinden sonra Arif Erdem ile pek de iyi sonuçlar almadılar. Sadece tek galibiyetleri var bu 8 hafta boyunca. Elbet toparlanacaklardır  , ama bunun kısa sürede olması tek temennimiz.
Maçın Adamı : Emre Çolak
Kırılma Anı : Webo'nun kırmızı kartı