21 Ekim 2013 Pazartesi

Serie A'da Haftanın Değerlendirmesi

Serie A'da 8. hafta geride kalırken, maçların küçük küçük değerlendirmelerini her pazartesi yapma konusunda hevesli olan ben, ancak bu hafta ''eh hadi yazayım'' moduna girebildim. Roma'nın galiba ligin bug'ını bulduğu, Takımların yılların ''İtalya'da gol olmuyor abi ya!'' klişesini yıkmaya bayağı hevesli göründüğü bu sezonun çoğu maçı da oldukça keyifli geçiyor. Maç başına 3.5 gol gibi yüksek bir ortalama(özellikle Serie A için) ile kapanan haftada, oldukça önemli maçlar oynandı. Hatta Fiorentina - Juventus, unutulmaz maçlar arasında yerini aldı şimdiden.

Roma 2-0 Napoli

Liderin takipçisini ağırladığı maçta Roma, Napoli'yi sağlam bir oyunla geçmeyi başardı. İlk yarının büyük kısmı oldukça sıkıcı geçti. 36'da Pandev'in De Sanctis'i geçen şutunu çizgide De Rossi'nin çıkarması, Napoli için bir dönüm noktasıydı. Çünkü sonrasında Pjanic sahneye çıkacaktı; ilk yarının sonunda harika bir frikik ve 71'de penaltı golüyle galibiyeti getiren Bosnalı, Roma'nın sekiz hafta sonunda 22 gol atıp ve bir(evet 1) gol yiyerek ligde kayıpsız devam etmesine muazzam bir katkı yapmış oldu. Rudi Garcia'nın ekibi, sanırım CM 03-04'teki diablo taktiği gibi bir şey buldu, bu performansın başka bir açıklaması yok çünkü.

Cagliari 2-1 Catania

Ligin birbirinden formsuz iki takımını karşı karşıya getiren maçta, rakibinin 10 kişi kalmasını iyi değerlendiren Cagliari üç puanın sahibi oldu. Ancak maça iyi başlayan taraf Catania'ydı. 5. dakikada Bergessio ile öne geçseler de, 26'da İbarbo'nun güzel golüne engel olamadılar. 40. dakikada veteran Legrottaglie'nin atılması ile maçın kontrolünü Cagliari'ye verdiler. İkinci yarı boyunca nispeten etkisiz ataklarla gol arayan ev sahibi, 84'te vasat forvet Pinilla ile maçı kopardı ve ilk haftanın ardından girdiği galibiyet orucuna noktayı koydu. Catania ise rezil deplasman performansını istikrarlı bir şekilde devam ettirip düşme hattının hemen üstüne haftayı kapadı.

Milan 1-0 Udinese

Finansal açıdan kemer sıka sıka beli sakatlayıp inzivaya çekilen Milan, oldukça zorlandığı maçta Udinese'yi geçmeyi başardı. Takımın geri kalanına göre oldukça formda olan Birsa ile maçın ilk bölümünü iyi oynayan ev sahibi, 22'de yine Birsa'nın harika golüyle öne geçti. Ancak ikinci yarıda Udinese oldukça etkiliydi. Di Natale'nin frikiğinin direkten döndüğü, Muriel'in son paslara ve vuruşlara kadar etkili oynadığı bir ikinci yarıyı şansının yardımıyla bertaraf eden Rossoneri, bu galibiyetle 8. sıraya yükselmiş oldu. Başka önemli bir nokta ise; Kaka'nın forma giymesiydi. Ve evet, Allegri ne yazık ki hala takımın başında.

Atalanta 2-1 Lazio

Evinde genel olarak iyi performans gösteren Atalanta, Milan'dan daha formsuz durumda olan Lazio'yu son 10 dakikada geçebildi. Orta sıralar için iyi sayılabilecek bir hücum potansiyeline sahip olan ev sahibi, sıkıcı geçen ilk yarının sonunda, hala niye daha üst bir takımda oynamadığını anlayamadığım Luca Cigarini'in şık golüyle öne geçti. İkinci yarıya skoru korumak için girseler de, saçma bir defans hatası sonucunda Perea'nın golüne engel olamadılar. Ancak, facia Lazio defansı sayesinde 84'te tecrübeli forvet German Denis'in golü ile maçı kazanmasını bildiler. Bu galibiyet ile Lazio'yu puan cetvelinde altına alan Atalanta, ligde son üç maçını kazanmış oldu. Deplasmanda daha kazanamayan Lazio ise, son üç maçtır galibiyet yüzü göremiyor. Teknik direktör Petkovic için tartışmalar başladı bile.

Sassuolo 2-1 Bologna

Ligin düşmeye en yakın ekibi olarak gösterilen Sassuolo, ilk yarıdaki etkili oyunuyla Bologna'yı geçmeyi başararak ligdeki ilk galibiyetini almış oldu. Maça etkili başlayan ev sahibi, 12. ve 17. dakikalarda Berardi ve Floro Flores(evet güzel bir soyadı, biliyorum)'in attığı gollerle rakibini komaya soktu. 33'te amatörce bir hata sayesinde penaltı golü bulsa da, Bologna maç boyunca Sassuolo defansını aşamadı ve sekiz hafta sonunda ''galibiyetle tanışamayan tek Serie A takımı'' madalyasını onurla taşımaya hak kazandı.

Genoa 2-1 Chievo

Fena kadrosu olmamasına rağmen bir türlü bekleneni veremeyen dengesiz Genoa, Gilardino sayesinde Chievo karşısında maçı aldı. Maça gayet etkili başlayan ev sahibi, 22'de tecrübeli golcü Gilardino ile öne geçti. İlk yarıyı bu skoru koruyarak kapasalar da, ikinci yarının hemen başında Bentivoglio'nun golüne engel olamadılar. Golün akabinde, üç dakika sonra Gilardino tekrar takımını öne geçirdi ve 8. hafta sonunda takımının ilk iç saha galibiyetine ulaşmasını sağladı. Chievo ise ligin dibine demir atan Bologna'nın hemen üstünde can çekişmeye devam etti.

Livorno 1-2 Sampdoria

Bir zamanların asansör, şimdinin ise ligde 'yine' tutunmaya çalışan takımı olan Livorno, dünyaları kaçırdığı maçta saçma hatalar sonucunda Sampdoria'ya mağlup oldu. İlk yarıyı çılgın goller kaçırıp, bir de Sampdoria'ya penaltı ikram ederek geçen ev sahibi, ikinci yarıya da harika başladı. büyük emek sarfedip eşitliği sağlasalar da, rakiplerine yine amatörce hatanın ürünü olan bir penaltı ikram ederek maçtan boynu bükük ayrıldı. Sampdoria ise bu galibiyetle birlikte ligde üç puanla tanışmış oldu ve küme düşme hattından bir haftalığına da olsa kurtuldu.


Fiorentina 4-2 Juventus

Bu haftanın en keyifli, hikayesi muazzam maçı buydu. İki yıldır ligi sürklase eden, tüm rakiplerinin içinden geçen yetişkin bir Juventus karşısında 0-2'den geri gelmek, hem de sadece 15 dakikada geri gelmek, her yıl göreceğimiz bir olay değil. Ama Mor Menekşeler bunu başardı. Tevez'in penaltı golü ve defans hatası sonucu Pogba'nın golü ile geriye düştüler, aslında ben dahil çoğu kişi de ''maç bitti artık'' diye düşünüyordu. Ama Giuseppe Rossi'nin daha farklı planları varmış. Son yarım saatte muazzam oynayan  Rossi, maçı Conte'nin ellerinden alıp, üç puanın Artemio Franchi çimlerinde kalmasını sağladı. Hat-trick yapması bir yana, liderliğiyle dağıttı Juve'yi İtalyan yıldız. Zaten 2-2 olduktan sonra dağılan rakibini, Cuadrado-Valero-Joaquin triosunun yardımlarıyla yıktı(Gerçi 2. golde Buffon'un hatası vardı, o ayrı). Bu galibiyetle Juve'ye bu sezonki ilk yenilgisini tattıran Fiorentina, 6. sıraya yerleşti.

Hellas Verona 3-2 Parma

Ligin yeni ekibi olmasına rağmen, özellikle iç sahadaki performansıyla lige üst sıralardan giriş yapan Verona, 1-2'den geri gelerek 3-2 maçı almasını bildi. Maça iyi giren ev sahibi, Cacciatore ile golü buldu. Ancak 15 dakika sonra Cassano'nun hışmı sonucunda 2-1 geriye düştüler. İkinci yarıda oyunu nispeten rakip sahaya yıkıp gol arayan Verona, formda oyuncusu Jorginho'un son yarım saatteki iki penaltı golüyle üç puana uzandı. Bu önemli galibiyetle Verona 4. sıraya yükselip oraları karıştırmaya devam ederken, Parma çok atıp çok yiyen görüntüsüyle 13. sıraya geriledi.

Torino 3-3 İnter

İç sahada etkili performanslar ortaya koyan ve beraberliği çok seven Torino, haftanın kapanış maçında son dakikada attığı golle İnter'den bir puan çalmayı başardı. Maça 5. dakikada Handanovic'in atılması ve verilen penaltı ile buz gibi girdi konuk ekip. Yedek kaleci Carrizo'nun kurtardığı penaltı bir nebze rahatlatsa da, defansın uyuduğu anda Farnerud'un cezayı kesmesiyle geriye düşen İnter'in imdadına Torino kalecisi Padelli yetişti; Hatalı çıkış yapıp skorun dengelenmesine vesile olsa da, ikinci yarıda oyuna giren İmmobile skoru tekrar ev sahibi lehine çevirdi. Ancak sahneye yine Padelli çıktı; yine rahat alacağı topu sektirip Palacio'nun durumu dengelemesine neden oldu. Formda Arjantinli'nin  Stadio Olimpico di Torino'yu yasa boğan 3. golüyle beraber krize giren Torino'yu, oyuna yine sonradan giren Bellomo kurtardı. Yine de şu sıralar ligin formsuz ekiplerinden biri Torino. Dört haftadır kazanamıyorlar ama kolay da kaybetmiyorlar. Mutlaka toparlanacaklardır. Ancak İnter'in ilk üç sırayı kovalama hayalleri bu gidişle suya düşebilir.

Serie A'da haftaya program şöyle:

Sampdoria - Atalanta
İnter - Verona
Napoli - Torino
Bologna - Livorno
Catania - Sassuolo
Chievo - Fiorentina
Juventus - Genoa
Parma - Milan
Udinese - Roma
Lazio - Cagliari

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder