Beşiktaş'ın cezası nedeniyle Antalya'da Orduspor ile oynadığı maç , Siyah-Beyaz'lı ekibin 2-1 lik üstünlüğü ile sona erdi.Beşiktaş taraftarı yine desteğini yaptı takımına.. Ama o olaylar yaşanmasaydı derbide, İnönü'de oynanabilirdi maç.
İlk yarıda tempo neredeyse 'sıfır'dı.. Uyku sorunu çekenler için gerçekten ninni görevi görebilirdi bu mücadele. Orduspor'un takım savunmasını iyi yapması ve Beşiktaş'ta Simao, Quaresma gibi eksiklerin bulunması bu temposuz futbolda önemli etkenlerdi.Hemen hemen hiç pozisyon yoktu ilk yarıda ve Maccabi maçından yorgun dönen Beşiktaş'ın tempoyu arttırmaya da pek niyeti yoktu açıkçası.Stancu'nun karşı karşıya'sı dışında pek hareket yoktu. Türk takımlarının en büyük sorunlarından biri , Avrupa kupalarındaki mücadelelerden sonra yorgun olmaları ve bu durumdan yakınmalarıdır. Sanki sadece bizim takımlar Avrupa'da maç yapıyormuş gibi. Bizim ligdeki takımların yakındığı kadar , bu durumdan yakınan başka bir ülke takımı yok sanırım.Artık belki de bininciye söylüyoruz ama ; Türk takımlarının bu maç temposuna alışması lazım.
İkinci yarıda ise , ilk yarıya nazaran daha tempolu bir oyun vardı ve.Bu tempoyu arttıran taraf büyük ölçüde Beşiktaş'tı ve bunun sonucunu da Veli Kavlak'ın uzaktan vuruşuyla aldılar.. gol öncesi paslaşmalar güzeldi ancak defansa çarptığı için şans da yardım etmiş oldu Beşiktaş'a..Golden sonra da iyi oynayan taraf Beşiktaş'tı. Orduspor ise seri paslarla çıkıp Culio , Stancu gibi yetenekli ayaklarla gol bulmaya çalışıyordu. Nitekim Culio'nun yaklaşık 30 metreden şutunda Cenk'in topu içeri almasıyla golü buldular. Vuruş her ne kadar güzel ve isabetli olsa da , Cenk'in hatasını göz ardı edemeyiz bu golde. Akabinde Beşiktaş , duran topta , Melih Şendil'in deyimiyle Fabian 'Altın Kafa' Ernst ile golü buldu.Golden sonra da Fernandes ile önemli fırsatlar harcadı Beşiktaş , ama yine de maçı 2-1 kazanmasını bildi.
Beşiktaş'ın bu galibiyette zorlanması doğal , çünkü Orduspor kolay kolay yenilen bir takım değil ve Beşiktaş'ta Quaresma,Simao gibi oyuncular yoktu.Yine de Fernandes'in yükselen formuyla , Holosko'nun istekli oyunuyla ve Ernst'in çabasıyla sonuca vardı Siyah-Beyaz'lı ekip.Her maç takım olma konusunda üstüne koyuyor gibi görünseler de , Gençlerbirliği ve Maccabi maçları düşündürücü .. Özellikle deplasmanda , içeride oynanan maçlara göre daha büyük sıkıntı yaşıyorlar takım savunması konusunda. Ve bu sorun bir türlü çözülemedi.Kale konusu da düşündürücü. Cenk her ne kadar iyi bir kaleci olsa da , standartı olmadığı için bir maç harika , diğer maç fiyasko olabiliyor.Ve bu defans oyuncularında da kaleye olan güveni azaltabilir. Bu da takım savunmasına direkt olarak etki eder.Beşiktaş'ın en önemli sorunu bu bence , ileri ki haftalar da çözülebilir mi , göreceğiz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder