25 Ekim 2011 Salı

Koca Bir Sıfır..

Bazı maçlar olur, kıran kırana geçer, oyun durmaz, akıcı pozitif bir futbol oynanır , pozisyonlar hunharca kaçırılır ve 0-0 biter..Ancak bu maç o türden bir maç değildi. İki tarafın da hücum yapmaya pek niyeti olmadığı, bırakın hücumu iki pas yapmaya üşendiği, temposuz ve hakemin de zırt pırt düdük çalmasıyla negatif(daha ne kadar negatif olabilirse) etki ettiği bir maçtı..
Antalyaspor'un zaen galibiyet için çıkmadığı, Mehmet Özdilek'in sahaya sürdüğü 11'den belliydi. Fatih Terim ise çift forvet ve çok çalışkan , ancak üretkenlikten bir o kadar uzak bir orta saha ile maça başlamıştı.Maçın içinden yazılabilecek başka bir şey yok gibi.. Sahaya çıktılar, hiçbir şey yapmadılar.. 90 dakikayı, sanki işini sevmeyen bir memurun mesai saatinin bitmesini bekler gibi geçirdiler. 42.Dakika Elmander'in kafa şutu, 90+2 de Ali Tandoğan'ın topun gelişine düzgün volesi ve Muslera'nın kurtarışı.. Koca 90 dakikada akılda kalanlar sadece bunlardı..
Galatasaray'da ki yaratıcı oyuncu eksikliği bu maçta daha da ön plana çıktı. Engin'in , Kazım'ın sakatlığından sonra , Baros'un da maç içinde sakatlanıp çıkması , bu kısırlığı iyice gözler önüne serdi.Riera'dan bir şeyler beklenebilir ancak şu an ki formsuz durumu bu beklentiyi boşa çıkarıyor gibi.Bu yaratıcılık eksikliğiyle deplasmanlarda sıkıntılar yaşayabilir Sarı-Kırmızı'lı ekip.. Bu maçta biraz tempo yapsalardı , rahatça kazanabilirlerdi.Selçuk'u bu konuda daha efektif kullanmak bir çözüm olabilir.
Bir daha ki deplasmanda neler olur görecegiz..
Ayrıca maçtan önce ve maç esnasında Antalyaspor'lu taraftarların , Şehitlerimiz için yoklama çekmesi mükemmel bir fikirdi. Ekran başında tüylerim diken diken oldu..
Maçın Adamı : Antalyaspor Taraftarı..
Maçın Hareketei : Şehitlerimize yoklama yapılması..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder