6 Ekim 2011 Perşembe

Milli Maçlar Öncesi..

Kimine göre Milli Takım'ın en kritik maçlarından biri oynanacak yarın , kimine göre hayatın durduğu an olacak  .. Bana göre de çok önemli bir maç  ve şu an Türkiye'de heyecan dorukta (mı)?
Bence pek dorukta değil.Eskisi gibi bir heyecan yok gibi sanki ülkede.. Gündem (şike , Ersun Yanal , 3 büyükler ) böyle olduğu sürece Milli Takım'a nasıl odaklanacaksın değil mi? nasıl Milli Takım moduna girilir ki? sonuçta oyuncuların kafasında daha önemli sorunlar var ki bu da kamptaki açıklamalarına yansıyor görüldüğü gibi.. Arda Turan , Burak Yılmaz en başta gelenler bu konuda.. Hep kafada kendi kulüpleri ve eski kulüpleri , eleştiriler var..
Ancak böyle mi olmalı?  Milli Takım kampında bulunan oyuncular Milli formadan bu kadar  alakasız açıklamalar mı yapmalı?
Tabi ki hayır.. Çok değil 2-3 sene önce Milli Takım'ın kamplarında tamamen ülkesine odaklı futbolcular görmeye alışkındık.. Ancak son 1-2 yılda çok şey değişti görüldüğü gibi. Özellikle şike soruşturmasından sonra Milli Takım 2. 3. plana atıldı desem yeridir. Bir Türk olarak bu durum gerçekten içimi  acıtıyor. EURO 2008 de sevinçten çıldırırken , şimdi neredeyse hiç heyecan kalmaması pek hoş değil.
Bu durumun ortaya çıkmasında önemli etkenler var ; 1- Futbolun Ticari bir yer olarak görülmesi , güzel futboldan çok para odaklı olması.. bu durum kulüp takımlarının daha önde olması sonucunu doguruyor , Milli maç araları olsa bile. ''FİFA virüsü'' sözü de bu durumdan çıktı zaten. 2- TFF'nin Hiddink'i takımın başına getirmesi. Ben hala yerli hocadan yanayım , hep de bu yanda olacagım. Milli duyguları yaşayabilecek , bunu oyuncularına aktarabilecek bir Teknik Direktör olması lazım takımın başında , para için gelen , maçlardan 4-5 gün Türkiye'ye gelip arada sırada kulüplerin maçını izleyen bir hoca değil.. Bunlar en önemli etkenler. tabi siyasi vs etkiler de söz konusu olabiliyor.
Gelelim Almanya maçına.. en azından beraberlik alınması gereken bir maç.Kazakistan ve Avusturya maçlarında oynanan 'Fazla' kontrollü futbolun  grupta oynanması gereken 3 maçtan biri. Diğer ikisi Almanya deplasmanı ve Belçika deplasmanıydı , Belçika deplasmanında nispeten iyiydi ancak Almanya deplasmanında bu oyunu oynayamadık.. Ama bu maçta gerçekten böyle bir futbol gerekli.Karşımızda oynayacak takım , makine düzeninde işleyen , iskelet bir kadrosu bulunan , deneyimli ve genç oyuncuların harmanlandığı disiplinli bir takım.Mesut Özil etrafında  oynuyorlar , takımı yöneten adam Özil..Tabi oynarsa o da ayrı bir tartışma konusu , umarım oynamaz.Genellikle 4-2-3-1 sistemiyle oynayan , kanatları etkin biçimde kullanıp  kanat oyuncularının ceza sahasına girmeye çalıştığı bir takım.Milli Takım bu maçta ileride basmaktan ziyade , topun arkasına geçip kontrollü bir şekilde alan kapatarak oynaması lazım..Arka tarafta az adamla kalırsak Podolski , Götze gibi sprinter ve adam eksiltebilen oyuncular rahatlıkla sonuca gidebilir.Umarım bunu başarırız , pek ümitli değilim ancak bir beraberlik cıkarırsak gayet iyi olur.
Ancak bu  maçı atlatırsak iş bitmeyecek. 2. bitirmemiz halinde Play-Off'lar olacak.. En iyi 2. olma ihtimalimiz güneşin batıdan dogması kadar imkansız bana göre. Play-Off'larda ise Slovakya , Bosna-Hersek , İsveç , Danimarka , Sırbistan gibi takımlar gelebilir ve benim Play-Off'lara kalırsak eğer , 2012 ye katılma umudum yok denecek kadar az. En azından şu an ki duruma göre. Tek güvencem gazla çalışan bir takım olmamız ve dengesiz bir takım olmamız. Çok iyi de oynayabiliriz. Umarım beni yanıltırlar.
Hakkımızda hayırlısı, maçtan sonra Değerlendirme yazısında görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder